Eskimoların kurtları nasıl öldürdüğünü biliyor musunuz?
Gelip onların yemeklerini ve hayvanlarını yedikleri için, Eskimolar kurtları öldürürmüş. Bunu nasıl yapıklarını biliyor musunuz? Son derece zekice bir yöntemle... Bunu için Eskimolar ilk önce çok keskin bir bıçağa hayvan kanını dökerler. Soğuk havada bıçaktaki kan derhal donar. Ondan sonra bıçağa tekrar kan dökerler ve yeni kan da donar. Bunu yapmaya devam ettikçe bıçağın üzerindeki kan katmanı giderek kalınlaşır. Bıçak kanın içinde kaybolana kadar, Eskimolar böyle devam eder. Ondan sonra bıçağın sapını kara gömerler. Ve karın üzerinde bıçağın sadece ağzı görünür.
Kurt kanın kokusunu aldığında gelip bıçağı yalamaya başlar. Hava çok soğuk olduğu için bıçağı yalarken dili gittikçe hissizleşir. Yavaş yavaş hiçbir şey hissedemez hale gelir. Ama kanı da tattığı için giderek daha hızlı yalamaya başlar. Kurt bunu yapmaya devam devam ederken, bıçağın üzerindeki kan yavaş yavaş erir ve keskin bıçak ağzı görünür. Ardından, kurt bıçak ağzını yalarken dili kesildiği için kendi kanını içmeye başlar. Taze kanı arzulayarak heyecanla daha da hızlı yalamaya başlar. Sonuçta kurt karda, kan kaybından ölür. |
Yakup 1:12-17 arasında şöyle yazılmıştı:
12 Ne mutlu denemeye dayanan kişiye! Denemeden başarıyla çıktığı zaman, Rab'bin kendisini sevenlere vaat ettiği yaşam tacını alacaktır.
13 Ayartılan kişi, «Tanrı beni ayartıyor» demesin. Çünkü Tanrı kötülüklerle ayartılmadığı gibi, kendisi de kimseyi ayartmaz.
14 Herkes, kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır.
15 Sonra arzu gebe kalınca günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.
16 Sevgili kardeşlerim, aldanmayın!
17 Her nimet, her mükemmel armağan yukarıdan, kendisinde değişkenlik ya da döneklik gölgesi olmayan Işıklar Babası'ndan gelir.
Tekrar ayet 14’u okuyalım: Herkes, kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır.
Eskimolar kan kokusuyla kurdu ayartırdı. Kurt kanı çok arzuladığı için, Eskimolar onun bu güçsüzlüğünü kullanırdı. Aynen bu şekilde, günahlı doğamız kötü şeyleri çok arzuladığı için Şeytan bu güçsüzlüğümüzü kullanır.
Tekrar ayet 15’i (15a) okuyalım: Sonra arzu gebe kalınca günah doğurur.
Aynı şekilde, kurt arzusunu gerçekleştirmek için kanlı bıçak ağzını yalamaya başlar.
Tekrar ayet 15’i (15b) devam edelim: Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.
Kurt da arzularını tatmin etmek için kanı şehvetle yalayıp, kan kaybından ölür.
Buradaki ana nokta budur: Kurt ‘Bu çok harika ve tatmin edici olacak’ diye düşünür. Ama bu en sonunda ona sadece boşluk ve ölümü getirir.
Hepimiz günah işledik ve Tanrı’nın otoritesine karşı isyan ettik – Değil mi? Ve hepimiz Tanrı’nın affına ihtiyacımız var. Rab’be teşekkür edelim, çünkü O alçakgönüllü olarak O’na geldiğimiz zaman karşılıksız olarak bizi affeder.
Günahlarını gizleyen başarılı olmaz, itiraf edip bırakansa merhamet bulur. (Süleyman’ın Özdeyişleri 28:13)
Günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı, günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır. (1. Yuhanna 1:9)
Günahlarımızdan dolayı hak ettiğimiz iki şey var – Ölüm ve sonsuza kadar cehennemde kalıp, Yaratıcımızdan sonsuza dek ayrı kalmaktır. Ama Tanrı, İsa Mesih aracılığıyla, bizi affetiyor ve bizleri cezamızın yükümlülüğünden kurtuluyor. O bize merhamet ediyor, yani, bize gerçekten hak ettiğimiz cezayı vermiyor. Ayrıca O’nun lütfuyla göre, bizi kendi ailesine katıyor. Artık yasa altında yargılanmayız. Tam tersine, bizlere O’nun ailesinin üyeleri olarak davranılır. Çünkü O, adaletini bir kenara atmadan bize affediliş, merhamet ve lütuf sağlamıştır.
12 Ne mutlu denemeye dayanan kişiye! Denemeden başarıyla çıktığı zaman, Rab'bin kendisini sevenlere vaat ettiği yaşam tacını alacaktır.
13 Ayartılan kişi, «Tanrı beni ayartıyor» demesin. Çünkü Tanrı kötülüklerle ayartılmadığı gibi, kendisi de kimseyi ayartmaz.
14 Herkes, kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır.
15 Sonra arzu gebe kalınca günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.
16 Sevgili kardeşlerim, aldanmayın!
17 Her nimet, her mükemmel armağan yukarıdan, kendisinde değişkenlik ya da döneklik gölgesi olmayan Işıklar Babası'ndan gelir.
Tekrar ayet 14’u okuyalım: Herkes, kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır.
Eskimolar kan kokusuyla kurdu ayartırdı. Kurt kanı çok arzuladığı için, Eskimolar onun bu güçsüzlüğünü kullanırdı. Aynen bu şekilde, günahlı doğamız kötü şeyleri çok arzuladığı için Şeytan bu güçsüzlüğümüzü kullanır.
Tekrar ayet 15’i (15a) okuyalım: Sonra arzu gebe kalınca günah doğurur.
Aynı şekilde, kurt arzusunu gerçekleştirmek için kanlı bıçak ağzını yalamaya başlar.
Tekrar ayet 15’i (15b) devam edelim: Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.
Kurt da arzularını tatmin etmek için kanı şehvetle yalayıp, kan kaybından ölür.
Buradaki ana nokta budur: Kurt ‘Bu çok harika ve tatmin edici olacak’ diye düşünür. Ama bu en sonunda ona sadece boşluk ve ölümü getirir.
Hepimiz günah işledik ve Tanrı’nın otoritesine karşı isyan ettik – Değil mi? Ve hepimiz Tanrı’nın affına ihtiyacımız var. Rab’be teşekkür edelim, çünkü O alçakgönüllü olarak O’na geldiğimiz zaman karşılıksız olarak bizi affeder.
Günahlarını gizleyen başarılı olmaz, itiraf edip bırakansa merhamet bulur. (Süleyman’ın Özdeyişleri 28:13)
Günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı, günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır. (1. Yuhanna 1:9)
Günahlarımızdan dolayı hak ettiğimiz iki şey var – Ölüm ve sonsuza kadar cehennemde kalıp, Yaratıcımızdan sonsuza dek ayrı kalmaktır. Ama Tanrı, İsa Mesih aracılığıyla, bizi affetiyor ve bizleri cezamızın yükümlülüğünden kurtuluyor. O bize merhamet ediyor, yani, bize gerçekten hak ettiğimiz cezayı vermiyor. Ayrıca O’nun lütfuyla göre, bizi kendi ailesine katıyor. Artık yasa altında yargılanmayız. Tam tersine, bizlere O’nun ailesinin üyeleri olarak davranılır. Çünkü O, adaletini bir kenara atmadan bize affediliş, merhamet ve lütuf sağlamıştır.